Geçen haftalarda konuk olarak katıldığım Çorlu FM1 Konu 1 Konuk programında da üzerinde durduğumuz bir konuydu 8 Mart…

Peki, neden bu kadar önemli biz kadınlar için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü…

Biraz hatırlayalım isterseniz,

1857 yılında ABD’nn New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı.

Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kan 129 işçi can verdi.

ABD’de kadın işçilerin bu katledilişi nedeniyle, Kopenhag’da 1910 yılında toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda 8 Mart, Dünya Emekçi Kasınlar Günü olarak belirlendi. 8 Mart, 1975’te BM tarafından Dünya Kadınlar Günü ilan edildi. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar günü ilk kez 1921 yılında ‘’Emekçi Kadınlar Günü’’ olarak kutlanmaya başlandı.

Ünlü şairimiz Tevfik Fikret’in bir dizesi ile devam etmek isterim. ‘’Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer.’’

Kadının sefaletinin, yoksulluğunun, perişanlığının doğrudan doğruya insanlığın alçalması anlamına geldiği, çok önemli olarak vurgulanır bu dizede. İnsanlık soyunu biçimlendirmede kadın ne kadar önemli bir yere sahipse, kadının sefaleti insanlığın konumunu yerlerde sürükleyebileceği gibi, onun istenilen düzeyde olması da onur ve erdemi simgelemesi anlamına gelmektedir.

Atatürk, ‘’Bizim toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz kayıtsızlık ve kusurdan ileri gelmektedir.’’ sözüyle toplumumuzun başı ve başarısızlığındaki temel kriterin kadının konumu olduğuna dikkat çekmiştir.

Kadınları başarı ile tanıştırmayan bir toplumun geleceğinde aydınlık ufukların olması imkansızdır.

O nedenle yıllardır kadın çalışmalarında, kadınlarımızın ve özellikle genç kızlarımızın eğitim alanında başarılı olabilmesi için bu alana yatırım yapılmasının gerektiğine dikkat çekilmiştir/çekilmektedir.

Anneli sıfatıyla toplumu yetiştiren kadınlar olduğuna göre gerektiğinde kadınlarımıza hayatın her alanında pozitif ayrımcılık yapılması temennimiz.

Sadece bir günde anılmasıyla temenniler yeterli olmayacaktır ama öncelikle, kadın erkek eşitliği ve kadın sorunları üzerine yapılan konuşmalarda resmi ya da özel ağızlardan verilmiş sözlerin gerçekleşmesi dileği ile…

Yazımı bu sefer de Nazım Hikmet ile bitireyim.

‘’Kadınlarımızın yüzü acılarımızın KİTABIDIR.’’ İşte yapmamız gereken tek şey bu KİTABI iyi okumak ve okuduktan sonra da üzerimizde düşen toplumsal sorumluluğun gereğini yapmak hepimizin borcudur.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN…