Annelik Sanatı
Feray Karagöz
Merhaba değerli dostlar,
Mayıs ayı o kadar dolu bir ay oldu ki; hangi konuya öncelik versem karar veremedim. Ama duygularım bana ANNE kelimesinin kutsallığı altında bu yazıyı kaleme almama neden oldu.
Anneler gününün çok etkileyici bir hikayesi vardır. Bu hikaye annesini kaybetmiş küçük bir kızın anlattıkları ile başlar.
‘’Annca Jarvis annesini 1905’te kaybettiğinde kendisi 41 yaşındaydı. Annesinin ölümü sonrasında annesine karşı duyduğu vicdan azabı daha da ilerledi. Ve annesi ile yaşayamadığı anıları özlem ile anmaya başladı. Annesi öldükten sonra, Mayıs ayının ikinci Pazar günü arkadaşları ile buluşarak, her yıl o Pazar gününü anneler adanmasını istedi ve finansal desteği de sağlayarak, anneler günü kutlamasının temelini attı.
Annesini özlemle ananlar için güzel bir başlangıç oldu.
İlk anneler günü Anna Jarvis’in de katıldığı ve annesinin en sevdiği çiçeğin verilmesi ile başladı. Annesi en çok karanfili severdi. Bu çiçek temizliğin sembolü oldu. En önemli aşama ise o dönemlerde Anneler Günü uygulamasının milli bir gün haline getirilmesi oldu. Ve birçok kişi daha kabul etmeden anneler günü her yerde kutlanmaya başladı. Herkes birden benimsedi.’’
Kelimelerle anlatılamayan fedakarlık ve karşılıksız sevgiyi tarif et deseler bana herhalde sadece ‘’ANNE’’ diyerek başlardım sözlerime.
Anne, hiç karşılık beklemeden hep vermenin ve içtenlikle sevmenin sembolüdür. Çocuğunu güçlüklerle karnında taşımış, sıkıntılara katlanarak doğurmuş, büyümesi için eşi ile birlikte her türlü fedakarlığı göstermiş, bütün zorluklara da seve seve katlanmıştır.
Bunları içtenlikle yazıyorum; çünkü bu duyguları fazlasıyla derinden hisseden bir ANNE’yim ben de.
Çocuğunuzu içinizde ilk hissettiğiniz an başlıyor. Anne sorumluluğunuz. Nefes alma şekliniz bile değişiyor ister istemez. Hele kucağınıza aldığınızda nefesinizi tutarsınız yüzüne serinlik vurmasın diye.
Gerek iş hayatımda gerekse sosyal hayatımdaki sorumluluklarımı düşünürsem; Annelik şimdiye kadar yaptığım en zor ama en güzel meslek diye tanımlarım.
Anne olan bir kadının hayatı ikiye ayrılıyor: Çocuktan önce ve çocuktan sonra.
Bir kasın ilk kez çocuk doğurduğunda, aynı zamanda bir anne de dünyaya gelmiş oluyor. Aslında, kişiliğinde de köklü bir değişim meydana geliyor.
Bir kadının çocuktan önceli hayatında varlığının farkında bile olmadığı bazı kavramlar, çocuktan sonraki hayatında başköşeye oturuveriyor. Doğru bildiği yanlış oluyor, düz dediği tersine dönüyor. Yepyeni bir hayat başlıyor. Eskisine paralel, ama bir o kadar da zıt.
Annelik bir sanat bence. Çocuğunuz da bir sanat eseri.
Annelik bütün yaşamınız boyunca sürecek olan bir ilişkiyi hayatınıza sokar. Her annenin tek hayalidir geleceğe umutla bakar başarılı ve sağlıklı bir çocuk yetiştirmek. Yıllarca uğraşır hep sağlığı, eğitimi, sosyalleşmesi, ilişkileri vs… Sanat eserinin en güzel şekli alması için didinir durur bu konularla. Ne yaparsanız yapın, aklınızdan geçen her düşünce bir şekilde onunla ilgili olur.
Ama unutmayalım ki; Anne olmak için illaki doğurmak gerekmiyor. Sadece doğurmakla da anne olunmuyor.
Kimsesiz bir çocuğu alıp aynı duygularla sevebilir ve geleceğe umutla bakan bireyler yetiştirebiliriz. Sıcacık anne şefkatine muhtaç o kadar çok çocuğumuz var ki; onlardan birine kucak açmak, anne sevgisini onlarla yaşamak ve yaşatmak çok kutsal bir görev bence. Çevremde böyle düşüncede aile olan dostlarım da var. Bu sorumlulukta olan tanıdığım tanımadığım tüm annelere sonsuz saygı duyuyorum.
Her annede, anneliğe ilişkin yetilerin ve deneyimlerin benzersiz bir bileşimine tanık oluruz.
Kusursuz anne diye bir şey yoktur. Anne olmayı öğrenme, bitmeyen bir süreçtir. Neyse ki, hangi duyguları hissetmemiz gerektiğini anlatan kitapları devirmek zorunda kalmadan anne olmak elinizde.
Dahası, anne olmanın verdiği benzersiz duygu kelimelerle ifade edilemez.
Anne olmak işte böyle bir şey, onu yaşamak da size kalmış!
Hayatımızda en derin doyuma ulaştığımız annelik mesleğinde tüm annelerimize kolaylıklar dilerim…
Başta canım annem Remziye Hatun olmak üzere, tüm annelerin Anneler Gününü yürekten kutlarım…
2020 © Tüm hakları saklıdır. Feray Karagöz