Değişim Rüzgarı Esiyor
Feray Karagöz
“Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır.” demiş Sokrates…
Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım” demiş Mevlana…
Bu hafta sihirli kelime DEĞİŞİM konusunda yazmak istedim sizlere…
Değişim yani; Belli bir süreç içinde yer alan değişikliklerin tümü.
Belli bir süreçten sonra gereklilik duyulan şeylerin tümü deyince çok basit geliyor dimi. Ama uygulamaya gelince değişim bu kadar da kolay olmuyor işte.
Dünyadaki gelişmeler, tüm organizasyonları günümüzde değişime zorluyor. Değişimin nasıl gerçekleştirileceğinden önce değişimin zorunluluğunu kavramak çok daha önem taşıyor bence.
Eğer değişimin kaçınılmaz olduğuna inanırsak, o zaman değişimi gerçekleştirmek konusunda daha samimi ve cesur adımlar atmamız mümkün olabilir.
Bugün gelişmiş ülkelerde tüm organizasyonların mevcut örgüt yapılarını, sistemlerini ve süreçlerini yeniden inşa ettiklerini görüyoruz.
Son yıllarda fazla ümidimiz kalmasa da, yaşadığımız son dönemeçlerde bir rüzgar esmeye başladı.
Değişim rüzgarı.
Bakıyoruz; yıllarca kök salmış yapılardaki çatılar değişimden yana değillerdi. İnovasyona kapalı, sadece kendi doğruları ile yönetim anlayışını benimseyen bu çatılar ne yazık ki çökmeye başladı.
Çünkü alttan gelen yenilikçi beyinler inovasyona dayalı , ”Ben değil Biz“ yönetim anlayışı ile daha şeffaf davranıyorlar.
Bunun en güzel örneğini de bu hafta sonu Fenerbahçe Kongresinde gördük.
İnanılmaz bir katılım oranı ile tüm delegeler DEĞİŞİM istiyoruz. Artık TAMAM dedi.
Ali Koç, samimiyetiyle, vizyonu, şeffaf yönetim anlayışı ve yenilikçi düşünce yapısı ile bu delegelerin yüreğine dokunmuş. Bunu da sandıkta gösterdi. Ayakta alkışlanılması gereken bir başarıdır bu bence.
Buradan çıkaracağımız çok mesaj var aslında…
Her türlü organizasyonda; İster siyaset ister ticaret ister sanat ister spor hangi organizasyon yapısı olursa olsun, performans düzeyini yükseltmek ve daha sonra bu performansın sürekliliğini sağlamak için geliştirilmiş bir yeni yönetim tekniğine ihtiyacımız olduğunun mesajıdır bu.
Son yıllarda bunun adına DEĞİŞİM Mühendisliği diyorlar.
Değişim mühendisliği, yönetim bilimi alanında oldukça yeni bir kavramdır. Herkes mühendis olmasın ama, uygulamada bu yönetim şekline açık olsun isterim.
İşte Ali Koç bence Değişim Mühendisliğini çok iyi uygulayan bir yönetici oldu.
Bu yazdıklarımdan sonra kısaca diyorum ki; Makamı, zamanı geldiğinde en tepedeyken yüce gönüllülükle bırakmayı becerebilendir gerçek lider. Gerçek başarı da bu değil midir zaten.
Ama nedense o koltuğa oturanlar değişime kapalı olduklarından dolayı zamanı geldiğinde Değişim Mühendisleri tarafından indiriliyor işte…
Yukarıda Mevlana’nın da dediği gibi. Dünde kaldı cancağızım. Dünle gitti her şey. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Millet olarak TAMAM dedik, DEĞİŞİM istiyoruz diyeceğiz…
2020 © Tüm hakları saklıdır. Feray Karagöz