Koronalı 1 Mayıs

Feray Karagöz
599OKUNMA
  www.corluda.com   30 Nisan 2020

Şirketler eşi görülmemiş bir hızla büyürken, işçiler, işyeri güvenliği, sağlık koşulları, örgütlenme ve grev gibi en temel haklarını dahi tanımayan bir siyasi ve hukuki sistem ile karşı karşıyaya kaldıkları için 1 Mayıslar’da alanlarda bu haksızlığa topluca ses çıkartırlar.

Sadece bir güne sığan bir “etkinlik günü” olarak değildir 1 Mayıslar. Öncesi sonrasıyla ,her sektörden her segmentten kitlelerin bir araya gelerek kendi geleceklerini işçi sınıfının ve 1 Mayıs’ın şahsında temsil olunan değerlerde bulan geniş emekçi kesimlerin haklarını ve taleplerini dile getirdikleri birlik ,beraberlik ve dayanışma günüdür.

* * *

Virüsle mücadele günlerinde 1 Mayıs’ta ne yazık ki sınıfta kaldık.

Bu salgın ile, ülkemizde, işçi ve emekçilerin yaşam ve çalışma koşullarının çok daha fazla ağırlaştığını, işsizliğin olağanüstü bir sorun haline geldiğini, krizin faturasının işçilere, emekçilere çıkarılması için ciddi adımların atıldığını gördük.

* İşten çıkarmaların yasaklanması,

* Ücretsiz izinler yerine ücretli izinlerin geçirilmesi,

* Zorunlu çalışma saatlerinin kısaltılması,

* Zorunlu olmayan iş alanlarında sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanan işçilerin haklarının korunması,

* Çalışılan yerlerde işçilere gerekli korumanın sağlanması gibi talepler, aynı zamanda krizin yükünü reddetme mücadelesinin talepleri olarak görülmelidir. Çünkü patronlar, koronavirüs önlemlerini bahane ederek yalnızlaştırıp kokuttuğu işçiye ne isterse onu kabul ettireceğini düşünmektedir.

Bütün patronlar evlerinde, ama işçi ve emekçileri ölüme gönderiyorlar. Sadece işçileri değil; sonuçta işçiler evlerine dönüyor akşam, ailelerini de tehlikeye atıyor. Bütün bunu da kârı sürdürmek için yapıyorlar. Devlet ise önlem alınıp alınmadığını dahi denetlemiyor. İşçilerin yaşamları yönetenler tarafından riske atılmış durumda.

Ekonomi zaten kötü ; borçlar artıyor, hazinede para yok, sermaye yatırımları giderek azalıyor. Bu da doğal olarak emekçilere yansıtılacak. Siyasi iktidarın geleceğe dönük planlamalar yapması lazım. Ama daha bugünün planını yapamayan ya da sermayenin ihtiyaçlarından yana yapan bir siyasi iktidarın ne yapacağı da ayrı mesele...

* * *

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı kesin; ama bundan sonra nasıl olacağı konusunda iyimser bakmak için toplumsal reflekse ve sınıf hareketine ihtiyaç var. Eğer bunu başarabilirsek değişim kaçınılmazdır.

Karşımızda piyasanın sağlığını toplum sağlığının önünde tutan bir yönetim anlayışı var. Buna karşı bir hareket oluşturulamazsa sonrası çok daha yıpratıcı olur kesinlike. Bugün sadece

Türkiye açısından değil; tüm dünyada çelişkilerin en net açığa çıktığı bir dönemdir. Dolayısıyla bu dönemi işçi sınıfı hareketi ,sosyal hareketler ve toplumsal refleksin iyi değerlendirmesi gerekir.

Bu onurlu mücadelede dün olduğu gibi bugün ve yarında tüm emekçi dostlarımla yan yana yürüyeceğim.

1 Mayıs olaylarının sonunda Albert PERSONS isimli işçi, özür dileme şartıyla affedileceğinin söylenmesi üzerine, mahkeme heyetinin karşısında tarihe geçecek sözlerini söyledi:

"Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım."

Unutmayalım ki ;

Yeni bir toplumsal düzen ve yeni bir hayat için mücadele şart.

Emekten, demokrasiden ve barıştan yana olan tüm emekçi dostlarıma selam olsun.

Sevgi ve sağlıkla güzel günlere…

2020 © Tüm hakları saklıdır. Feray Karagöz